top of page

Bir Pedagogun Günlüğü Vol.23 / Küresel Salgın ve Kaygı Bozuklukları

2020 senesi sıra dışı durumların yaşanmaya devam ettiği bir sene olmaya devam ediyor. En güncel ve en ciddi gündemimiz ise; ocak ayı başından itibaren Çin'den başlayarak neredeyse tüm dünyaya yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik salgın ilan edilmesine neden olan, bulaşıcılığı yüksek öldürücülüğü düşük bir virüs.

Sene başından itibaren ülke ve dünya gündemindeki diğer konuları kısaca hatırlayalım.

· Avustralya orman yangınları

· Elazığ ve Malatya depremleri

· Van'daki çığ felaketi

· Ekonomik sorunlar nedeniyle intihar eden vatandaşlarımız

· Düşen ya da düşürülen uçaklar

· Çekirge ve karınca istilası

· Ortadoğu ülkelerinin pek çoğunu etkileyen istikrarsız siyasi süreçler ve savaşlar

· Suriye sınırında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı operasyonlar ve bu operasyonlarda verdiğimiz onlarca şehit

· Ve en sonunda küresel bir salgın ve salgının doğal bir sonucu olarak küresel ekonomik durgunluk.

Stres yoğun, kaygılar yüksek, şartlar gittikçe zorlaşıyor. Haliyle herkes kendi hayatının gerçekleri kadar etkileniyor bu olan bitenlerden. Sabırlı ve güçlü durabilmek önemli.

Asıl konumuza dönecek olursak, uzun senelerdir dünyayı yönetenlerce senaryoları çizilen küresel bir salgına karşı küresel olarak ne kadar hazırlıksız olduğumuzu ve bir kaç iyi örnek ülke dışında nasıl çuvalladığımızı görmek için uzman olmaya lüzum yok.

Çin'in paylaştığı verilere göre yorumlarsak salgının kontrol altına alınabilmesi ve yavaş yavaş sönmeye başlaması yaklaşık 80 gün aldı. Aldığı katı ve hızlı tedbirlerle Çin'in bu süreci iyi yönettiğini söyleyenler de var tam aksini düşünenler de. Çok özel durumların yaşanmayacağını varsayarsak, benzer koşullar altında ülkemizi etkisi altında tutacağı süre haziran ayının başlarına kadar uzayabilir gibi görünüyor. Tedbirlerin adım adım artırılması (eğitim öğretime ara verilmesi, 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmalarının yasaklanması), sosyal belirsizlikler, ekonomik sorunların katlanarak artması, işsizlik, sağlık çalışanlarının ve sağlık sisteminin bu duruma daha ne kadar dayanabileceği ile ilgili duyulan endişe ve salgın sona erdiğinde hiç bir şey olmamış gibi her şeyin kaldığı yerden mi devam edeceği soruları hepimizin zihnini elbette meşgul ediyor. Bunları düşünmeniz ve kaygı hissetmeniz çok normal.

Ancak bu kaygının içinde boğulmamalısınız. Çocuklar her şeyi görürler, hissederler ve bilinçsizce taklit ederler. Onları gerçeklerden soyutlayın demiyorum, olan bitenden habersiz bırakın kesinlikle demiyorum, yaş grubuna göre anlayabileceği şekilde çocuklarınızı bilgilendirin, bu yaşananların da hayata dahil olduğunu, bir süre sonra tekrar normal yaşantılarımıza döneceğimizi anlatın. Bunu yaptıktan sonra ona iyi örnek olabilmeniz çok önemli. Kaygılarınızı kontrol edebilmeli, stresinizi kontrol edebilmeli, öfkenizi kontrol edebilmelisiniz. Çocuğunuz daima sizi izliyor. Ona öğretmeye çalıştığınız şeyler ve onun sizde gözlemlediği şeyler örtüşmezse bu durum çocukta kafa karışıklığına ve haliyle de kaygı bozukluğuna yol açar. Kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar çok çeşitli takıntılar geliştirirler. Bu takıntılar da çocuğunuzun sosyal hayatında sorunlara yol açmaya devam eder.

Demek istiyorum ki, bu belirsiz ve sıra dışı süre boyunca çocuklarınıza doğru örnek olmaya çalışmalısınız.

Çocukların öğrenme yöntemi: Kopyala / Yapıştır

Anne kaygılı = Çocuk kaygılı

Baba neşeli = Çocuk neşeli

Anne mutlu = Çocuk mutlu

Baba öfkeli = Çocuk öfkeli

Çocuklar taklit ederler. Bir çocukta kaygı ve korku gözlemliyorsak eğer, baba ya da annede de ciddi kaygı ve korku olabileceğini düşünebiliriz. İçinde bulunduğumuz süre boyunca sakin ve soğukkanlı olmalı, sağ duyu göstermeli, normalin dışında davranışlardan uzak durmalısınız. Gerek olmadığı durumlarda maske ve eldiven kullanımından kaçınmalı, aç kalarak ölmekten endişe ettiğinizin kanıtı olacak kadar kontrolsüz alışverişler yapmamalı, hijyen ve sosyal izolasyon ile ilgili önlemleri makul sınırlar çerçevesinde uygulamalısınız, ki çocuğunuz da sizi örnek alarak böyle sıra dışı bir olumsuzlukla nasıl mücadele edebileceğini öğrenebilsin.

Çocuklarınız için en iyi öğretmenler de sizlersiniz, en iyi terapistler de.


Sevgiler.

Tanıtılan Yazılar
Noch keine Beiträge in dieser Sprache veröffentlicht
Sobald neue Beiträge veröffentlicht wurden, erscheinen diese hier.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page