top of page

Bir Pedagogun Günlüğü Vol.16

Her toplum farklı olarak yetiştirir çocuklarını ve her toplumun farklı doğruları vardır. Burada önemli olan, çocuklara yararlı olacak yetiştirme tarzını bulmaktır. Gelen danışanlarımdan yola çıkararak uzun zamandır farklı toplumların yetiştirme tarzlarını araştırıyorum. Danimarka ve Finlandiya neden en iyi okul sistemine sahip? Japonya’da neden hiperaktivite bozukluğu yok? Almanya neden ilaçsız olarak psikolojik rahatsızlıkları tedaviden yana..diye bu soruları çoğaltabilirim.

Bu araştırmam devam ederken burada sizlere yararlı olacak bilgileri paylaşmak istiyorum. Bunu yaparken de ülkemizde gözlemlediğim yanlışlara değineceğim.


Toplumumuzdaki en önemli sorunlardan biri herkesin her konuda en doğruyu bildiğini zannetmesidir. Çocukla ilgili çok araştıran bir toplum olmasak da, daha doğrusu bununla ilgili gerçek bilimsel kitaplar okumasak da her şeyi çok iyi biliyoruzdur. İnternetten araştırmak tabi ki iyi, fakat bir yazıyı okurken ve içselleştirirken bilimsel olup olmadığına bakmıyoruz. Bizim görüşümüze en yakın olanını seçip, “Aaa evet benim düşüncem doğruymuş.” deyip çıkıyoruz işin içinden. Düşüncemize ters gelen hiç bir uzman yazısını kabul etmeyip bir de çamur atmasını çok iyi biliyoruz. Bunlar o an için size fayda sağlayabilir rahatlamak ve onaylanmak için, fakat çocuğunuza hiçbir fayda sağlamaz.


Bu yazımda sizlere Japonya’daki bir kaç farklı metodu sunmak istiyorum, umarım bunları az da olsa çocuklarınız için uygularsınız.

1. Japonlar çocukları ile ilgili dışarıda çok fazla konuşmazlar. Onlar için bu görgüsüzlüktür. Zaten çocuklarının yaptıkları göründüğü için buna gerek duymazlar.

2. Çocukları kucakta ya da sürekli ebeveyne yapışık olarak göremezsiniz . Bunun sebebi; onları sevmemeleri ya da sevgilerini göstermemeleri değil elbette. Çok erken yaşta ayaklarının üzerinde duran ve birey olma konusunda yol alan çocuklar ağlayarak ya da sürekli kucak isteyerek şımarıkça davranışlar sergilemezler. Japonlar çocuklarının her istediğini yerine getirmek yerine ve akşamları onları televizyon, tablet ve telefonla oyalamak yerine onlarla kaliteli zaman geçirirler, sevgilerini onlara gerçekten zaman ayırarak gösterirler. Böylelikle güven üzerine kurulu bir bağ oluşur, bağımlı bir ilişki kurulmaz.

3. Çocuklarına erken yaştan itibaren kendini kontrol edebilme davranışını aşılırlar. Her zaman başka insanları görebilmeyi ve saygı duymaları gerektiğini öğretirler. Japonya’da; müzede, otobüste, restoranda her yerde her zaman saygıyla davranan çocuklar görürsünüz. Bu robot gibi oldukları için değil, empati duyguları çok yüksek olarak yetiştirildikleri için etraflarını rahatsız etmeden oynamayı tercih ettikleri içindir. Nerede koşabileceklerini ve sesli olabileceklerini baştan bilirler. Şimdi bir kaç Türk annesinin şöyle dediğini duyar gibiyim: “Yahu çocuk dediğin koşar da, bağırır da. Çocuk bu, özgürce oynayacak tabi ki.” Evet çok haklısınız, fakat bunu restoranda herkesi rahatsız ederek yapmaya hakkı var mı? Sürekli oradan oraya koşarak garsonu, yan masayı rahatsız ederek yapması normal mi sanıyorsunuz? Bu mu özgürlük? Neyin özgürlüğü bu acaba. Büyüyünce her istediğini yapınca ve kimseyi dinlemeyince başarılı ve özgür mü oluyor acaba!

4. Doğada çok vakit geçirirler. Bebeklikten itibaren doğayla iç içe olurlar. Doğa çocuk için çok önemlidir. Sosyal ve duygusal gelişimi için en temel taşlardandır. İlk aylarını sürekli anneyle evde geçiren çocukların çoğunun gelişimi geriden gelir. Geç konuşur, geç cümle kurar, sürekli anneye bağımlıdır, yalnız başına oyalanmak istemez, sürekli anneyi ister. Bu da çocuğun gelişimini olumsuz etkiler. Maalesef ki ülkemizde çoğu anne böyle yapmaktadır. Çocuk günün çoğunluğunu dışarıda geçirmesi gerekirken ya hep evdedir veya nadir zamanlarını dışarıda geçirir. Bunu yaparken de hep anne vardır. Çocuğunuzu kendinize bağımlı yetiştirerek ona yapabileceğiniz en büyük kötülüğü yapıyorsunuz. Bunu nasıl değiştirebilirim diyorsanız bir dahaki yazımda bunlara değineceğim.

Sevgilerimle.

Tanıtılan Yazılar
Noch keine Beiträge in dieser Sprache veröffentlicht
Sobald neue Beiträge veröffentlicht wurden, erscheinen diese hier.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page